(Kapak resmi yapay zeka ile oluşturulmuştur)
Keratopigmentasyon, yani göz rengi değiştirme işlemi, iki amaçla yapılır: birincisi, tedavi amacıyla (terapötik) ve ikincisi, estetik amaçlı (kozmetik). Terapötik keratopigmentasyon, gözdeki ameliyatlar, kazalar veya enfeksiyonlar sonucu korneada (kornea, gözün önündeki saydam tabakadır) oluşan lekeleri daha estetik bir görünüme kavuşturmayı hedefler. Bu işlemle, görme yetisi olmayan ve bembeyaz görünen bir göze, korneal dövme şeklinde bir pigment uygulaması yapılarak daha estetik bir görünüm kazandırılır. Bu amaçla yapılan keratopigmentasyon işlemlerinde hastalarımızın büyük bir memnuniyet duyduğunu gözlemliyoruz. Ayrıca, göz bebeğinde yaralanma veya başka nedenlerle oluşmuş delik ya da açıklıklar da keratopigmentasyon ile kapatılarak, hastanın ışıktan rahatsız olmasının önüne geçilebilir.
Bir diğer konu ise son zamanlarda popüler hale gelen estetik amaçlı göz rengi değiştirme işlemleridir. Günümüzde insanlar dış görünüşlerine büyük önem veriyor ve sosyal ortamlarda estetik görünüm daha da önem kazanıyor. Bu nedenle estetik amaçlı cerrahi girişimler artış göstermektedir. Keratopigmentasyon ile göz rengini değiştirme işlemi tamamen estetik bir operasyondur. Bu işlemin güncel tekniği FLAAK olarak bilinir. Bu yöntemde, gözün rengini veren tabakaya dokunulmaz; kornea tabakası içine lazerle kanallar açılarak, kişinin istediği renkte pigment uygulanır.
Fiyatlar konusuna gelince, terapötik amaçlı yapılan işlemler ile estetik amaçlı işlemlerin ücretleri farklıdır. Hastayı görmeden telefonla ücret vermek doğru değildir çünkü lazer kullanımı ya da kaç pigment kullanılacağı hastadan hastaya değişmektedir. Bu nedenle, keratopigmentasyon, yani göz rengi değiştirme ameliyatı düşünüyorsanız, telefonla veya e-posta ile fiyat sormak yerine, bu işlemi yapan doktorla yüz yüze görüşmeniz daha uygun olacaktır. Ayrıca, her hasta bu işlem için uygun olmayabilir. Bu sebeple hastanemizde, sadece göz rengi değiştirme ameliyatı değil, diğer ameliyatların da fiyatları telefonla verilmemektedir. Bunun nedeni, hastaları yanlış yönlendirmekten kaçınmaktır.